Ana içeriğe atla

Müsiadla Samsun Ticaretini Konuştuk

Samsun Müsiad Başkanı Selim Sar ile Samsun ticaretinin bugünü ve yarınını konuştuk. Selim Sar, Samsun Ticaretinin ve Sanayinin mevcut durumunu ortaya koyarak, geleceğe doğru hangi adımları atılması gerektiğini Gönül Köprüsüne değerlendirdi.

1- Selim bey, siz Samsun Ticaretine yön veren önemli bir kuruluşun başkanısınız. Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

Dört nesil ticaret ile uğraşan bir ailenin çocuğu olarak 1983 yılında Samsun’da doğdum. Çok erken yaşlarda işyerinin havasını solumanın avantajlarını eğitim sürecinde hep yaşadım. İlk ve orta öğrenimimi Samsun’da tamamladıktan sonra İstanbul’a üniversite öğrenimi için gittim. Endüstri Mühendisliği bölümünden 2005 yılında mezun olurken aynı zamanda sosyal faaliyet alanında da kendimi geliştirdim. Üniversitede değişik topluluklarda başkanlıklar yaptım. Aynı tarihlerde Genç Müsiad’ın kuruluş aşamasında yönetimde yer alarak teşkilatlanma komisyonunda faaliyet gösterdim. Erasmus öğrenci değişim programı ile yurt dışına çıkan ilk grup olarak Almanya’nın BranshweigTechischeUniversitat’ına giderek bitirme tezimi orada verdim. Yüksek Lisans eğitimimi İngiltere’nin Birmingham Üniversitesinde Uluslararası Ticaret alanında yaptıktan ve bir süre çalıştıktan sonra yurda döndüm. Askerlikten sonra aile şirketimizde görev alarak iş hayatıma başladım. Yurt dışında olduğum sürece Müsiad’ı bırakmadığım gibi Türk-İngiliz ticaret odası üyeliği gibi Türk öğrenci birliklerinde de yöneticiliklerde bulundum.

2-  Samsun’un Ticari kapasite olarak, bölgemiz açısından mukayesesini yapar mısınız? (Diğer illerle kıyaslamasını konu itibari ile sahip olduğu potansiyeli)

Samsun Karadeniz havzası içerisinde stratejik bir lokasyona sahip, verimli ovaları sınırlarında barından bir şehrimiz. Hem deniz ulaşımı ile çevre ülkelere hemde Anadolu içlerine ulaşımı noktasındaki rahatlığından dolayı uzun yıllar ticari faaliyetleri ile anılan bir merkez olmuştur. Gerek verimli ovalarından çıkan ürünlerin Anadolu içlerine aktarılması gerekse büyük şehirlerden gelen ürünlerin toptan olarak çevre illere dağıtılması amacıyla tüccarların toptan dağıtım merkezi konumundadır. Bir dönem Kayserideki ayakkabı satıcısının dahi ürününü Samsun’dan tedarik ettiği bilinmektedir. Çevremizdeki illerin ulaşım hatlarının yeterince kuvvetli olmaması bu noktada uzun yıllar Samsuna avantaj sağlamıştır. Lakin günümüzde bu avantajları hızla kaybetmektedir. Özellikle hızla gelişen iletişim çağı sayesinde ara toptancılık sektörü ortadan kalkmak üzeredir. Yıllarca kendini ticari alt yapı üzerine konumlandırmış ve Sanayi yatırımlarında çevre illere göre geri kalmış bir Samsun için bu en büyük handikaptır. Gelişen teknoloji ayrıca ulaşım ağlarının daha hızlı ve kolay yapılmasını sağlamış bu yolla Samsun’a uğramadan bir çok ürünü kaynağından tedarik etmek daha cazip duruma gelmiştir. Daha az riskli olan ticareti her zaman üretime tercih eden Samsun insanı geç kalmış olduğu üretimde de rekabet avantajlarını da iyice kaybetmiştir. Hızlı gelişen teknolojiye ayak uydurmak ve katma değeri yüksek ürünlere ulaşmakta ancak güçlü sermaye ihtiyacını beraberinde getirmektedir. Karlılığın yüksek olduğu dönemlerde Sanayi yatırımlarına ağırlık veren bazı anadolu şehirleri öz sermayesi daha kuvvetli firmalarla bu rekabet ortamında karşımıza çıkarak elimizi zayıflatmıştır.

3-  Samsun’un ekonomik olarak, gelişebilmesi, daha ileriye gidebilmesi için en önemli ekonomi unsurlar sizce nelerdir?(Ticaret, Turizm, Tarım vs. açısından)

Bu açıdan bakıldığında Samsun ne yapmalı diye herkesin aklına büyük soru işaretleri geliyor! İki verimli ovanın içinde bulunan Samsun Tarıma mı ağırlık vermeli? Yoksa uzun kumsalları ve gizli vadileriyle Turizme mi? ya da ticari becerilerini gelişen teknoloji ile revize ederek mi yoluna devam etmeli?
Öncelik bizce şehrin bu zamana kadar geçen sürede eğilimlerinin iyi analiz edilmesi gerekmektedir. Bir ana seçeneğe yüklenmektense her alanda en iyi olduklarımız tesbit edilip onların üzerine katma değeri yüksek açılımlar yaparak gitmek daha sağlıklı olacaktır.
Sanayi alanında yapılan çalışmalara bakıldığında mobilya, otomobil yedek parka veya gıda firmaları bulunsa da asıl bölgesel ve ulusal kümelenme noktası medical alet imalatında olduğu görülecektir. Bu sektörde emek gücü yoğun bir sektördür. İstihdam fazladır. Bu alanda Samsunda dünyanın bir çok noktasına ürün gönderen firmalar mevcuttur. Fakat sektör o kadar geniş ve gelişmeye müsaittir ki sektörün içersindeki üreticilerle konuşulduğunda yapılabilecek çok şeyin olduğu, verimlilik ve karlılık noktasında çok bakir dalların olduğu bir deryadır adeta. Üretimde özellikle teknoloji yoğun ürünlerin know-how getirme yöntemi ile veya ortaklıklarla teknoloji transferi yapılmalıdır. Havacılık konusunda da Samsun, alt yapısı oldukça iyi olan bir şehirdir aslında. Sivil Uçak imal etme kapasitesi, projeleri, özel havalimanı, hangarları ve üniversitede bu konu ile ihtisaslaşmış bölümü mevcuttur. El atıldığında çok Güzel noktalara gelebilir.
Bunun gibi tarım alanında Samsun’da yetişen en verimli ve bol ürünün (fakat başka bölgelerde nadir olan) tesbit edilip bu ürün üzerine verimlilik artırıcı teknolojik tarım yöntemlerinin kullanılarak çalışmalar yürütülmesi güzel bir seçenek olacaktır. Topraksız tarımın hızla yaygınlaştığı dünyamızda ovalarımızın rekabet avantajını kaybetmeden bu sahayı da es geçmememiz gerekir.
Turizmde de deniz turizmi elbette kulağa hoş gelmektedir fakat bir Antalya ve Muğla ile rekabet edemeyeceğimize göre Samsun’da nadide olan noktalara ağırlık vermek bu alan içinde geçerlidir.

4- Samsun Sanayisi devlet teşviklerinden yeterli payı alabiliyor mu?

Devletimiz sanayiciye dönem dönem ciddi manada teşvikler vermektedir. Bu teşviklerden faydalanmak için sadece Sanayi alt yapısı veya becerisine ihtiyaç yoktur, aynı zamanda teşvik alabilme yöntem, usul ve kaidelerine de hakim olmak veyahut o alanda uzman kuruluşlardan destek almak gerekmektedir.
Nedense müteşebbislerimiz bu noktada çekimser yaklaşmaktadır. Elbette ülkemizin Sanayi alt yapısının kuvvetli olduğu illere daha çok başvuru üzerine daha çok pay gidecektir fakat oransal noktada da Samsun için verimli bir geri dönüş olmamaktadır.
Bunun en büyük nedeni özgüven eksikliği olduğuna inanıyorum. Yeterince üretim noktasında motive olamamış bir şehirde yaşıyoruz. Eskiden büyüklerimiz anlatırdı ‘zamanında bir nalbura komşusu üretmiş olduğu Küreği satmak istemiş, komşusunun ürettiği malı satmak istemediği için o kişide malını İstanbul’dan bir firmadan tedarik edermiş., hemde İstanbul’da ürünü aldığı yerin küreği Samsundaki o komşusundan tedarik ettiğini bilmeden’. Böyle bir şehirde yaşıyoruz. İlk önce planlama yapmamız lazım. Hedefimiz ne onu belirleyip niyet etmemiz lazım. Projesiz ve öngörüsüz hiçbir şey yapılamadığı gibi özgüvensiz de birşey olmuyor. Bunlar bizde eksik.

5- Samsun’un bir ihracat merkezi olabilmesi için neler yapılmalıdır?

Geçen hafta katıldığım bir panelde THY Teknik Genel Müdür Yardımcısı Halil Tokel’in ifadesi dikkatimi çekti. ‘Çok kritik bir dönemden geçiyoruz. Seferberlik halinde olmalı ve çok çalışmalıyız. Hepimiz yaptığımız işin en iyisini yapmak için mücadele etmeli ve 8 saat değil gerekirse 24 saat çalışmalıyız’. Çünkü bu yaşadığımız olaylar ve süreç bize şunu gerektiriyor. Artık eski planları revize edip hedeflerimizi daha hızlı aşmalıyız. Bulunduğumuz şartlar bizi buna zorluyor. Bu noktadan baktığımızda Samsun global ölçekli düşünmek durumunda. Eğer çevremizdeki illere bakarak yol alırsak tepsideki çayı düşürmeme mücadelesi verirken çay bardağına bakan korkak çaycı gibi oluruz. Oysa önüne bakıp daha sağlam adımlar atanlar çayı dökmeden yürüyebilmişlerdir.
Samsun ülkesinde nadir olan ithal ikame ürünlere yönelmelidir. Bu alanda şehrin üretimde daha kolay geçiş sağlayacağı alanlardaki bu ürünler tesbit edilip o alanlara yatırım yapılabilir. Medikal saha da veya otomobil yan Sanayi alanındaki ithal ağırlıklı ürünlerin üretimi yapıldığında devletinde teşviklerinden fazlasıyla faydalanılacaktır. Bu alanda kaliteli bir danışmanlık alındığında harcanılan paranın misliyle geri dönüş olabileceğine ve şehrin ekonomisinede katkı sağlanacağına inanıyorum.
6-   Bunlara ilave edebileceğiniz başka ekonomik faaliyetler var mı?
Herşeyden önce şehrimizden kaçan beyinleri şehrimizde tutmamız gerekir. Geçenlerde yayınlanan Türkiye’nin göç haritasında hali hazırda göç veren şehir konumumuzdan birşey kaybetmiş değiliz. İstanbul’a okumak için gönderdiğimiz beyinlerin yüzde kaçının geri gelme eğiliminde olacağını düşünüyoruz. Kaliteli eğitim veren bir üniversite ve teknik lise ile bunlardan çıkan öğrencileri almaya garanti verebilecek işletmeler ancak şehri canlı tutacaktır.
Bunların hepsi gösteriyor ki: Daha yapmamız gereken çok iş vardır.



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bayram Camadan Samsun’un İstanbul İş Bankasındaki Gururu

Bayram Camadan, İstanbul’da İşbankası Müdürü Bayrampaşa da görev yapıyor. Gerek personele olan ilişkisindeki samimi diyaloğu, gerekse müşterileri ve bilhassa da hemşehrileriyle olan dostane, samimi ve sıcak ilişkileri Samsun’lu ları gururlandırıyor. Gönül Köprüsü, Samsun’un yıldızını parlatan, adını onurlandıran tüm hemşehrileriyle görüştüğü gibi Bayram Camadan’la da görüştü. O’nu tanımak ve hemşehrilerine tanıtmak istedik. İşte diyaloğumuz ; Soru 1- Bayram Camadan kimdir? Kendinizden biraz bahseder misiniz? 3 kuşaktır Samsun’da ve Samsunlu olan, sosyal ve ekonomik hayatın içerisinde aktif olarak yer alan bir ailenin üyesi olarak, halen ülkemizin ve dünyanın en büyük iktisadi aktörlerinden biri olan Türkiye İş Bankası’nda, İstanbul Bayrampaşa Bölge Müdürü olarak görev yapıyorum. Soru 2- Daha Önce nerelerde görev yaptınız? Samsun Şubesi’nde Aday Memur olarak başlayan İş Bankası çalışma hayatım Servis Yetkilisi olarak önce Havza sonrasında Samsun il merkezinde Gazi...

19 Mayıslıların Ankara’daki Gözbebeği Tanımanız gereken başarılı bir bürokrat Namık Kemal YILDIZ

Samsun Bafra’da doğdu. İlk, orta ve Lise tahsilini Samsun’da tamamladı. İstanbul Atatürk Eğitim Enstitüsü Türkçe Bölümünden 1980 yılında mezun oldu. 1988 Yılında Gazi Üniversitesi, Gazi Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği bölümünde lisans tamamladı. Hacette Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsünde,  Eğitim Programları ve Öğretimi Alanında Yüksek Lisans (Özel Öğrenci)  kredisini tamamlandı Ankara’da ortaöğretim kurumlarında öğretmenlik ve müdür yardımcılığı görevi yaptıktan sonra 1985 yılında Bakanlık merkez teşkilatında göreve başladı. Ortaöğretim Genel Müdürlüğünde; Program Geliştirme, Ders Kitaplarını İnceleme, Projeler  ve Türk Cumhuriyetleri Şubelerinde Şube Müdürlüğü görevinde bulundu. Aynı anda 4 Şubenin müdürlüğü görevini yaptı. MEB Projeler Koordinasyon Merkezi Başkanlığında;  Genel, mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarının yeniden yapılandırılması amacıya hazırlanan 105 Milyon Dolar bütçeli Orta Öğretim Projes...

Samsunlulara Samsunlu Banka Müdürü

Gönül Köprüsü okurları her sayımızda mutlaka, Çerkezköy ve bilhassa da Kapaklı’dan haberler okumuştur. Tekirdağ’a bağlı bu ilçeler, Samsunluların en yoğun şekilde göç ettiği şehirler. İşte büyük çoğunluğunu Samsunluların teşkil ettiği Kapaklı ilçesinin Ziraat Bankası Şube Müdürü Erdem Rıfat Özan’da Samsunlu bir hemşehri. Samsun’un Bafra ilçesinden. Özcan Bey orada banka müdürlüğü yaptığı kadar, hemşehricilik de yapıyor. Kısa zaman içerisinde çok sayıda hemşehrisini tanıdığına şahit oldum. Hemşehrileriyle candan ilgilendiği için Gönül Köprüsünden kendisine on üzerinden on puan. Tabi ki bizim puanımız, hemşehrimizin sayfalarımızda yer bulmasıyla kendisini ortaya koyar. Özcan Bey’in dergimizin sayfalarında, tüm hemşehrilerini selamlama şansı yakalaması, alnının akıyla hak ettiği bir şanstır. Kendisini hemşehrilerimiz adına takdir ediyoruz. Kimdir Önder Rıfat Özcan? İşte Öz Geçmişi: 1984 yılında Samsun’da doğdu. Gülsün Sami Koleji İlk Öğretim Okulundan mezun olduktan sonra, Samsun Mi...